"Hacker kültürü" aslında, bazı önemli paylaşılan deneyimlerin, paylaşılan köklerin ve paylaşılan değerlerin bilincinde olan, gevşek bir şekilde ağa bağlı bir alt kültürler topluluğudur.
Kendi mitleri, kahramanları, kötüleri, halk destanları, şakaları, tabuları ve hayalleri vardır.
Mckenzie Wark'ın "Bir Hacker Manifestosu" kitabı önsözünde şöyle yazar:
"Sözlük anlamı olarak 'içine bakmak, kesmek, yarıp açmak' anlamlarına gelen hack kelimesini bilişim sektörü ve politik açıdan ele aldığımızda 'yarıp açmak' ifadesinin en yakın karşılığı olduğu düşünülebilir."
Yani hack kavramı bugün üzerine yapışmış olan korsanlık, hırsızlık gibi kriminal kavramların çok dışındadır. Oysa hackerlar sanal paparazziliklerden uzak, bilginin kollektifleşmesini amaç edinmiş, denetim mekanizmalarının sanal ağlarını parçalayan, şöhret ve şan ile ego şişirmeyi umursamayan, zamanını, yaratıcılığını becerilerini sanal bir ura dönüşen veri egemenlerinin konumlarını sarsmak için kullanan kişilerdir.
Bugün isimlerini anabileceğim iki hacker: Edward Snowden, Julian Assange.
içinde bugün bize çok tanıdık gelecek isimlerle karşılabilirsiniz:
Steve Wozniak, Bill Gates, Richard Gleenblatt, Richard Stallman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder