Asfaltın Kralları

Hack yalnızca bilişimle ilgili bir kavram değil. 

McKenzie Wark "Bir Hacker Manifestosu" kitabının Soyutlama bölümünde şöyle yazıyor: 

"Bizler soyutlamanın hackerlarıyız. Yeni kavramlar, yeni algılar, yeni duyular ve hacklenmiş ham bilgi meydana getiririz. Hangi kodu hacklersek hackleyelim, programlama dili, şiir dili, mate­matik ya da müzik, eğriler veya renkler olsun, bizler yeni dünyaların soyutlayıcılarıyız. Kendimizi araştırmacı, yazar, sanatçı, biyolog, kimyager, müzisyen, filozof ya da programcı olarak tanıtsak dahi, bütün bu öznelliklerin her biri yavaş yavaş oluşan ve aslında kendisinin farkında olan bir sınıfın parçasıdır." 

Size bilişim ile ilgili olmayan bir hack olayı anlatmak istiyorum. 

Bugün yine defalarca seyrettiğim John Wick - 1'i tekrar seyrettim. Wick'in efsane bir arabası var. Mustang ve 69 model. Hikayenin gerisini biliyorsunuz belki. Önemli olan Mustang ve 69 model olması. Mustang efsanesi Ford'un marka stratejileri ile yaratıldı. Her model tanıtım, satış stratejileri ile mitos haline getirildi. 

Şimdi başka bir filme gidiyoruz:  Ferrari ve Ford - Asfaltın Kralları - 2019 yılı filmi. 

Film 1966 yılındaki Le Mans 24 saat yarışının öncesini ve sonrasını anlatıyor.  Filmde Matt Demon ve Christian Bale oynuyor. C. Bale, bir İngiliz mekanikçi ve yarışçısı Ken Miles, Matt Demon ise tasarımcı Shelby olarak karşımıza çıkıyor. 

Yıl 1964 veya 65 ve Ford, Mustang'in bir modelini otomobil fuarında tanıtıyor. Fuara oğlu ile giden Ken Miles (C. bale), Mustang'ın mekanik ve tasarımsal kusurlarını, tanımadığı ancak Mustang projesinin başındaki adam olan Leo Beebe'e (Joshua Lucas) anlatıyor büyük bir heyacanla. Arabanın olumsuz özelliklerini birer birer söylüyor ve ne olması gerektiğini de. 

Sonrasında ise Leo Beebe'in mobbingine maruz kalıyor. Sürücü olarak seçilmesine rağmen 1965 Le Mans yarışından çıkartılıyor. Shelby, Ken Miles'i arkasından vuruyor ve çıkartılmasına göz yumuyor (kendisinden nefret ettim o sırada). 

Sonra yine Shelby'nin zorlaması ile (bu kez sevdim Shelby'i) 1966 yarış takımına dahil ediliyor. 

Fırsatınız olursa filmin o bölümünü, Mustang'ı eleştirdiği kısmını seyretmenizi öneririm. 

Tam bir hack'tir Ken Miles'in yaptığı. Açık, korkusuz, ne derler demeden ve tüm birikimi ile o tasarımı hackler. Açıklarını, zayıflıklarını ortaya koyar.

1965 yılında yarışı kaybeden Ford, 1966'da araçlarını Ken Miles'in mekanik bilgisi ve deneyimi ile Shelby yeniden tasarlar. Ken Miles'in önerileri dahil olmak üzere tasarım elden geçirilir. 

İşte 1966 Le Mans yarışını kazanan biraz da bu kültürdür.